En bastan soyleyeyim Amsterdam'i sevmedim ben. Neden bilmiyorum ama gezdigim sehirler arasinda siralama yapsam neredeyse son sirayi bile alabilir. Acayip bir bas agrim vardi gun boyunca belki onun etkisi vardir belki de havanin yagmurlu olmasinin. Gerci burada hava hep yagmurlu, cok nadir gunes kendini gosteriyormus.
Yuzlerce belki binlerce bisiklet goruyosunuz etrafta, ben daha once hic bu kadarini birarada gormemistim.
Sehir icinde otoparklar cok pahali, bunun yerine P+R dedikleri sistem var. Yani Park&Ride (arabani park et ve devam et). Biz World Fashion Center (dunya moda merkezi) otoparkina biraktik, 8 € karsiliginda hem arabamizi park ettik hem de bize 3 kisilik merkeze inmek icin kullanabilecegimiz toplu tasima bileti verdiler. Oldukca ucuza gelmis oldu. Arabayi birakip sehir merkezine indik. Tum gun yagmurlu oldugu icin cok fazla fotograf cekemedim de maalesef..
Amsterdam'daki evler, buradaki topraklar cok degerli ve vergiler cok yuksek oldugundan oldukca dar yapilmis, oyleki evlerin icine esya tasiyabilmek icin binalarda makaralar var. Yani evlere esyalari bina dislarinda bulunan makaralar yardimiyla yapiyorlar.
Ilginc bir baska durum da, sehirde yuzen evler olmasi. Sehrin buyuk bir kismi kanallarla cevrili ve bu kanallarin bazi kisimlarinda yuzen evler var. Bu evlerde genelde sanatcilar oturuyorlarmis. Tabiki evlerin fiyatlari dudak ucurtacak kadar yuksek. Yuzen ev dedigime bakmayin cogunun hareket etmesi yasaklanmis durumda. Yani cogu sabit bir sekilde suyun uzerinde duruyor sadece.
Turistik bir sehir oldugundan alisveris merkezleri ve mekanlari oldukca fazla ve hatta aksamlari 21:00'e kadar da aciklar, diger Avrupa sehirlerine kiyasla sasilacak bir durum. Ben cok tasarim bir magaza goremedim gerci ama asagidaki fotograftaki Magna Plaza Alisveris merkezi binasi gorulmeye degerdi.
Biz sehri gezmek icin Bisiklet turu alacaktik ama hava o kadar yagisliydiki, bu mumkun olmadi biz de bunun yerine otobus turu aldik ve sehri bu otobus turuyla gezdik. Biliyorsunuz Hollanda degirmenleriyle unlu. Asagidaki fotograf otobusten cekebildigim Amsterdam merkezdeki bir degirmenden- bir nevi sembol
Diger ulkelerin aksine Hollandalilar degirmenleri odun kesiminde kullandiklari icin gemi yapiminda diger ulkelerin onune gecmisler ve gecmiste yaptiklari gemilerle dunyanin en buyuk filolarina sahip olmuslar.
Amsterdam bir liman olarak kullanildigindan o zamanlardaki gemicilerin kadinlarla olan ihtiyaclarini karsilamak uzere kurulan Red Light District halen turistik amacla isletilen bir yer. Bu sokagin Amsterdam turizminde cok onemli bir yer tutmasina sasirdiniz mi?
Aldigimiz otobus turunda bir de Pirlanta sergisi duragi vardi. Gassan isimli markanin fabrikasina da ugradik, burada pirlantanin aslinda sadece karat yani tas buyukluguyle degerlendirilmedigini aslinda toplamda 4 kriter (tas buyuklugu,renk,parlaklik,kesim) oldugunu anlattilar. 360.000€ degerindeki kolye su zamana kadar gordugum en pahali takiydi.
En basta dedim ya ben Amsterdam'i cok sevmedim zaten siz de goruyorsunuz cok az fotograf cekmisim, belki ikinci bir sans veririm bu sehre ilerde:)