Bazen ben dalip gidince uzaklara, bir korku sarar icimi nedeni bilinmeyen.
Sonu gorunmeyen dipsiz bir kuyuya bakar gibi, bazen ben katlanir kalirim icimin derinliklerine.
Sonra rüyalarda yasarken ve sahit olurken ikincil hayatlara, o sabahlarda erken uyanmak kacinilmazdir ki adapte olunabilsin normal yasantiya.
Bazen ben cesitli katmanlar arasinda dusune dururken, hayatlar umarsizca akip gider cercevelerden cok önceden tasarlanmiscasina ve oyunculari rollerine cok iyi calismis olmalarinin verdigi gururlar sanatlarini sergilerken, sasar kalirim onlarin sakinliklerine..
Bazen benim icimde eserken rüzgarlar, aslinda belki de serce parmaginla bir kapi kapatmasi kadar kolaydir duraganlik ve sessizlik de nasil yapilacagi bilinmeyisindendir bu hoyratlik anlari..