Barcelona benim en aşık olduğum Avrupa şehri.. 3 kere gittim ama yine fırsatım olsa yine giderim.. Her seferinde ayrı bir sürprizi oluyor şehrin, insanları ayrı bir güzel, yemekleri ayrı, havası ayrı...
Mare Magnum, limanın hemen yanında küçük sevimli tahta bir köprüyle karşılıyor ziyaretçileri. Bu tahta körüde yere oturup saatlerca martıları dinleyip, insanları ve yatları izleyebilirsiniz. Benim buradan hiç kalkasım gelmese de şehrin diğer noktaları da bir o kadar cezbedici ki biraz zaman ayırıp geziye devam ediyorsunuz.
Barcelona'da anlatacak lokasyon çok, ben elimden geldiğince çok yer hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Mare Magnum'u geçip sahil boyunca düz devam ederseniz Barcelonata sahiline ulaşacaksınız. Bu sahil Barcelona'nın en ünlü sahillerinden biri. Hem şehrin içinde olması, hem de çok uzun bir plaja sahip olması sebebiyle yerli halk da burayı tercih ediyor. Ekim ayında bile denize girenler vardı, Barcelona'yı belki bir deniz tatili olarak görmüyor olabilirsiniz ama valizde bir mayo bulundurmak da fayda var derim:)
Barcelona'da otellerin bir çoğu sabah kahvaltısı vermiyor, biz kendi araştırmalarımızla birkaç güzel kahvaltı mekanı bulduk, bunlardan biri de Milk Bar, La Rambla çevresinde kalıyorsanız mutlaka deneyin. Müthiş leziz krepleri var. Biz La Rambla'da kaldık, gezmemiz çok rahat oldu, otel de temiz ve yeterliydi, Condal Hotel, tavsiye edebilirim.
Park Güell, Güell ailesi için Gaudi'nin restore ettiği bir park. Bu park içinde Gaudi'nin çılgın mimari örneklerinden birkaç evi ziyaret edebiliyorsunuz. Önceden parkın tamamı ücretsizken, şimdi en önemli görülesi yerleri ücretli hale getirmişler, kişi başı 7 euro ya giriş yapabilirsiniz. Bu parka en az 3 saat ayırmak lazım. Tüm Barcelona gezisi için gidilecek lokasyonlar az çok belliyse mümkünse online bilet almak gerek. Bunu birkaç nokta için daha vurgulayacağım, zira sıra beklemek sıkıntı yaratabiliyor, hatta bazı yerlerde gittiğiniz gün giriş bile yapamayabilirsiniz.
Gaudi aslında tam bir Endüstri Mühendisi mantığıyla çalışmış eşsiz bir mimar. Barcelona'nın bir çok yerinde Gaudi eserlerini ve evlerini görmeniz mümkün. Sadece yapıtlarla değil, ergonomik mobilyalar da tasarladığı için hayran kalmamak elde değil. Kutunun dışından düşünen bir mimar Gaudi..
Gaudi'nin tasarladığı evlerden biri de Casa Battlio. Giriş ücreti 25 euro (video guide ile gezilmesini tavsiye ederim.) Şuan evin içinde mobilyalar yok ancak video guide sayesinde halılardan tutun da, mobilyalara kadar tam döşeli bir ev gibi canlandırılıyor. Bir taraftan da Gaudi'nin esinlendiği ilham aldığı objeleri dinlerken bir yandan mobilyalı halini de görmek, o zamana götürüyor adeta ziyaretçileri.. Akılalmaz bir mimarı, inanılmaz detaylar, dizayn harikası...
Cerveceria Catalana en leziz tapasları yediğimiz restauranttı. İki kere gittik 5 gün içinde. O kadar yani... Önceden rezervasyon almıyorlar ama minimum 1 saat bekleme süresini göze alın akşamları, öğlen saatlerinde de bir yarım saat bekleniyor ama değer;) Domatesli ekmek, yumurtalı patates ve yengeç salatalı tapas en favorilerim, bir de Sangria'yı denemelisiniz.
Gaudi'nin bir diğer eseri, Barcelona'nın sembolü olmuş bir eser Sagra Da Familia. Gaudi'nin geçirdiği elim kaza sonrası maalesef inşaasının tamamlanmasını görememesi, savaş sırasında kilise planlarının da yanması gibi çeşitli talihsizlikler yaşansa da, inşaat halen devam ediyor.. Çok büyük bir ölçüde tamamlanmış olduğundan ziyarete açık, burayı da mutlaka audio guide ile gezmeli, facetlerin detaylarını dinlemeli, adeta tasarım aşamasında dinlemişçesine eserden etkilenmelisiniz..
Barcelona'daki Picasso müzesi de görülesi bir sergi, içeride fotoğraf çekilmesi komple yasak olduğu için hiç fotoğrafım yok ama planınıza mutlaka dahil edin...
Ve tabii alışveriş.. İspanya'daki en büyük department store El Corte Ingles (Açılımı İngiliz terzi). Barcelona'nın çeşitli yerlerinde görmeniz mümkün. Modayla ilgileniyorsanız, trendler, dünya modası ve stiller ilginizi çekiyorsa alışveriş yapmasanız bile gezmenizi şiddetle tavsiye ederim.. Gerçi girince kesin birşeyler alırsınız;)
Daha bitmedi, bu muhteşem şehrin devamı bir sonraki yazımda olacak...