Şimdi size Manhattan-Brooklyn arasında bir tam günlük gezi planını anlatacağım. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız bu turda eliniz deklanşörden inmeyecek, diğer taraftan da oldukça uzun bir mesafe, rahat ayakkabılar şiddetle tavsiye edilir.
Biz Manhattan Midtown'da kaldığımızdan direk yürüyerek başladık gezemeye. Zaten rotamız içindeki Little Italy, Soho, China Town birbirine çok yakın hatta iç içe geçmiş yerler, dolayısıyla bir tanesine ulaştıktan sonra illaki kalan güzergahda yürümek lazım..
Little Italy adından da anlaşılacağı için, minik bir İtalya şehrindeymişçesine kucaklıyor ziyaretçilerini, masaların dışarıya atıldığı İtalyan restaurant ve cafeleri turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. Biz beğendiğimiz bir tanesi girip öğlen yemeğimizi yedik, çok da lezzetliydi, ama bence birin,n diğerinden farkı yoktur, gönlünüzün istediğini seçebilirsiniz:)
Little Italy
China Town, Manhattan'daki Çin mahallesi, burada da uzakdoğu mutfak kültüründen tutun da, özel hediyelik eşyalara, kasaplara manavlara kadar herşey var, değişik meyveler denenebilir, uzak doğu mutfağı seviyorsanız öğle yemeği için burası da düşünülebilir.
Soho, butikleri ve sempatik cafeleriyle ünlü bir yer. Sokakları çok sakindi biz gittiğimizde. Alternatif, tasarım ürünleri satan değişik butikleri vardı. Modayla ilgilenenler için oldukça ilgi çekici.
Tüm bu 3 noktayı da gezidkten sonra Downtown'dan aşağıya doğru yürümeye devam edince Brooklyn Bridge tabelalarını görüyorsunuz zaten. Yazımın başında belirttiğim gibi oldukça uzun bir rota oluyor, Brooklyn Bridge için farklı birgün de seçilebilir. Biz gündüz görmeyi tercih ettik ama Manhattan'ı tüm ışıklarıyla göreyim derseniz gece de tercih edilebilir. Köprünün üzerinden yürüyerek geçilebiliyor olması hem çok heyecan verici hem de çok eğlenceli. Durup durup selfie çeken onlarca insan vardı, ben de makinamla sizin için güzel kareler yakalamaya çalıştım:)
Brooklyn tarafına geçtikten sonra, "eh artık biraz dinlenmeli" diyor insan doğal olarak. Tam köprünün ayağında bir iki restaurant var, bunlardan bir tanesi River Cafe. Çok şirin biryer, önceden de duymuştuk ve direk oraya gittik köprüyü geçince ama bizi almadılar:) sadece suit kıyafetli müşterileri kabul ediyorlarmış, tabi biz gayet spor kıyafetlerle gitmiştik.
Neyse deyip yine aynı yerdeki Brooklyn Ice Cream Factory'den dondurmamızı alıp sahilde yedik, abartmayayım ama sanırım yediğim en güzel dondurmaydı..
Brooklyn içinde de biraz gezinip metroyla Manhattan'a geri döndük, aşağıdaki fotoğraftaki görüntüyle de Brooklyn aklımıza kazındı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder