27 Ağustos 2012 Pazartesi

Tokat'ı Tanıyalım

Eveett, biraz da Tokat'ı tanıtayım değil mi:) Zira O. bir Tokat fanı..

Bir tarih yatıyor Anadolu topraklarımızda, keşfedilen kısımlarını yazacağım birazdan ama bir o kadar da keşfedilmemiş henüz gün ışığına çıkmamış neler vardır kimbilir..

Gıjgıj tepesinden Tokat'a bakış.. Daha önceki postlarımda paylaştığım Avusturya'daki şehirlerin nehir görünümlerinden bir farkı var mı? Bence yok:)

 Bu da bir diğer taraftan Tokat


 Hep özenmişimdir yolda giderken araba aynasından kendini çekenlere. İlk denemem başarılı olmamış olsa da idare edin işte. Fotoğraf Tokat Merkez-Zile arası yoldan.


Ben böyle iki yanı ağaçlarla örülü yollarda seyahat etmeyi çok seviyorum.


Zile kalesine Sezar gelmiş ve Veni-Vidi-Vici demiş. (Geldim-gördüm-yendim) Bu taşın üzerinde bu yazı var. Biz göremedik tam olarak zamanla silinmiş tabi kısmen.


Kalenin içerisinden. Kale çok bakımlı değildi gerçi ama yine de birkaç görüntü paylaşıyorum.


Şimdi biraz da Tokat'ın içinde yer alan Mevlevihane'den bahsedeyim. 1618 li yıllarda I.Ahmet'in vezirlerinden Sülün Muslu Ağa tarafından yapılmış daha sonra 1850 yıllarında Sultan Abdülmecid tarafından yenilenmiştir. 2 katlı olarak inşa edilmiş olan Mevlevihane 19. yy Barok sanatının Anadolu'daki en güzel örneklerinden.



 Eski bir şamdan
 Mevlevihane'nin hemen yanındaki saat kulesi

 Bu mevlevihane'yi gezerken simulasyonla yapılan semah gösterisini izleyebilirsiniz, gerçekten etkilenmemek elde değil.

19.yy dan kalma Osmanlı dönemi Tekke Sancağı

                                      
Mevlevihane'de el yazması Kuran-ı Kerim
999 luk tesbih   

Eskiden oturma odaları böyleymiş.

 Latifoğlu Konağı'nın kapısı.. İşçilik muhteşem..
 Paşa'nın kabul odası
 Tokat'ta Atatürk Evi. Bu masada yemek yemiş, tüm masadaki ekipman orjinal olarak korunuyor.

 Bu yatakta yatmış, yatak örtüleri yine orjinal olarak korunuyor.

 300 yıllık olduğu söylenen radyo. Bugün bile hala çalışıyor ve ses kalitesi cidden çok iyi.

Tokat müzesi bu yıl yeni binaya taşınmış ve bence müze olarak oldukça hoş bir binada sergileniyor. Benim özellikle dikkatimi çeken birkaç parça.



 Şimdi de Niksar'dayız. Niksar kalesi'nden görüntüler,


 Niksar'da Kadın emekçiler işte burada el emeği çalışmalarını yapıyor ve sergiliyor.

Tokat'ta bizi O. nun arkadaşı S. gezdirdi. S. Tokat'ta yaşıyor halen. Hani hepimizin hayatında, sayısı bir elin parmağını geçmeyen dostlar vardır ya, S. de O. için onlardan. Bu kadar saf ve temiz bir dostluğa sahip oldukları için çok şanslılar.

Niksar'da tarihi köprüden bir kare. O. ve S. keşifteler:)


Biraz olsun anlatmaya çalıştım Tokat'ı. Türkiye'de daha nice yerler var böyle bilmediğimiz ama gittiğimizde de kendimizi ait hissettiğimiz bizi biz yapan topraklarımız. Benim hedefim her sene en az bir şehri bu kadar ayrıntılı olmasa da gezebilmek. Ülkemiz gibisi var mı yahu:)






Hiç yorum yok: