26 Haziran 2014 Perşembe

Paris Aşkına devam

Champs Elysee'ye ilk geldiğinizde ister istemez "ooo şanzelize " şarksını mırıldanırken buluyorsunuz kendinizi. Tüm seçkin markaların yer aldığı kiraların 10.000€/m2 olduğu bu cadde üzerinde keyifli bir öğleden sonra geçirebilirsiniz. Laduree'da makaron yiyip, Leon'da midyelerin tadına bakarken Paul pastanesinde kruvasan alıp gününüzü tadlandırmalısınız.

Zafer Takı (Arc de Triomphe)

Mercedes başta olmak üzere birçok araba markasının özel galeri mağazaları mevcut.

Meşhur Laduree mağazası, buradaki makaronları yemeden dönmeyin, çok üzülürsünüz:) 4 tanesi 10 euro ama olsun değer...

  
Sacre Cour metroyla çok rahat ulaşıbilir bir konumda. Kendinizi hiç yabancı hissetmeyeceğinşz bu semte girdiğinizde tanıdık görüntülerle karşılaşacak ve belki sizde bizim gibi "aynı Eminönü" diyeceksiniz. Biraz ilerlediğinizde yavaş yavaş görkemli yapıyı göreceksiniz. Şanslıysanız güneşli bşr havada merdivenleri dinlenerek çıkıp belki de çimlere uzanıp Paris'i tepeden izlerken bulabilirsiniz kendinizi. Kilise hem dış mimari hem de iç yapısıyla ziyaretçileri büyülüyor. İçeride fotoğraf çekimi yasaktı, bende bolca dışarda çekim yaptım.
 

 
Biraz da bu Fransızlar nerelerde yaşarlar, günlük hayatta ne yer ne içer diye merak ediyor olabilirsiniz. O zaman Rue de Rivoli caddesinde dolaşmanızı öneririm. Biz Pazar günü gitmemize rağmen kıpır kıpır insanların keyifli bir Pazar yaşadıklarını görüp biz de onlarla beraber bu keyfi aldık. Yine seçkin markaların yer aldığı bu sokaklara bu sefer birçok keyifli cafe ve restaurant eşlik ediyordu. Sokak çalgıcıları, dondurmacılar, tasarım ürünlerini bulabileceğiniz birçok dükkan yine bu sokaklarda sizi karşılayacaklar. Haritaya hiç bakmadan sokaklarda rahatça gezinebilirsiniz, kalabalık görüntüsüyle dikkat çeken birçok dükkan sizi zaten yolunuzdan saptıracak, bizde de olduğu gibi;)
 


Hard Rock Cafe Paris'te de var. Ben çok seviyorum Avrupa'da Hard Rock cafelere gitmeyi çünkü menü ve fiyatlar sizi şaşırtmıyor, müziklerse şahane



Galeries Lafayette!!! Hep duyduğum çok merak ettiğim, ne kadar olabilirki dediğim bir alışveriş merkezi. Aman Allah'ım!!!!  Burası bir moda cenneti, moda üssü, modanın mabedi, adını ne koyarsanız... Binanın mimari güzelliği 100 yıllık moda tecrübesiyle birleşince işte böyle bir yer oluvermiş. Bildiğimiz bilmediğimiz tüm top markalar burada kendilerine yer ayırmışlar. Shop in shop ve konsept mağaza yapısıyla marka karması olağanüstü formatta. Şimdi tabi işim gereği de ayrı bir önemi de olunca O. resmen beni sökerek çıkardı buradan ki daha sadece Kadın binasını gezmiştik bunun bir de Erkek ve Ev kısmı vardı. Kendimi kaptırıp alışveriş yaptım tabiki, zaten buraya gelip de boş çıkan olur mu bilemedim??? Biz pazartesi sabahı 10:00'da gittik, hiç abartısız söylüyorum 11:00'de adım atacak yer kalmamıştı hatta mağazaların önlerinde kuyruklar başlamıştı.



Galeries Lafayette terasından Eiffel kulesi...


Galeries Lafayette terasından Opera binası ...


Opera Binası önden görünüşü

 
 
3 güne ne kadar da çok şey sığdırmışız! Biz O. ile seviyoruz böyle yoğun programlarını, daha bir örneği de yokki, şöyle bir yere gidelim, saatlerce cafelerde bahçelerde oturup keyif yapalım.. İllaki heryerini görecez her önemli lezzetini tadıcaz.. Bu sefer yine öyle oldu, farkı ise annem teyzem ve kuzenim P.'nin 2 gün bize eşlik etmeleriydi. Annem ve teyzeme de söyledim ama buradan da yazmak istiyorum, onları tebrik ettik çünkü bizimle birlikte hiç seslerini çıkarmadan çılgınlar gibi yürüdüler. Yurtdışı seyahatleri iki kişi güzel ama böyle kalabalık da ayrı bir keyifli geldi, onlar zaten benim canlarım, ilerde yine gideriz birlikte bir yerlere...
 

Hiç yorum yok: