Bizlere farklı gelir festivaller, etkinlikler. İçimizde bir yandan katılma isteği oluşur diğer yandan gitmek istemeyiz, sıcak olur, kalabalık olur, yankesici dolu olur, park yeri sorunu vardır, bla bla bla.
Bu şehirde insanlar için festivaller olmazsa olmaz. Bir nevi yaşam stilleri. Halk olarak çok alışkınlar. Zaten nerdeyse hepsi yanlarında bir havlu, bez, tarzı şeyler taşıyorlarki, rastgele bir etkinliğe denk gelirlerse otursunlar hemen diye:)
Bu haftasonu epey hareketliydi Viyana.
Resselpark'da Temmuz ayı boyunca devam edecek olan açıkhava sinema günleri başladı mesela-Yıldızların altında Sinema (Kino Unterstern).
Bu sinema gösterilerini duyduğumda ilk aklıma gelen ücretinin ne kadar olacağıydı, ama gördümki ücretli değil.
Sonra ne kadar kalabalık olacağını hiçbir şey izleyemeyeceğimizi düşündüm, öyle büyük ve kalite bir ekran kurmuşlarki görmemek mümkün değil.
O kalabalıkta insan sesinden sinema sesi duyulmaz bile diye düşündüm, sinema başladığı andan itibaren kimse tek çıt bile çıkarmadı ve ses sistemi şahaneydi.
En ilginci ise herkes sinema izlemek için parkın çeşitli yerlerden aldığı bankları, sinema bitiminde geri yerine bırakıyordu..
Sinema bitti diye üzülmeyin çünkü 100 metre ilerde bir açıkhava dans gecesi yapılıyor olabilir:)
Yaz Sıcaklarında Havuz Keyfi!
Viyana'da deniz yok ama yazın hava sıcaklığı 30 dereceyi geçtiği için onlarca havuz var. Diğer bir yandan Tuna Nehri'nin özellikle Eski Tuna'nın büyük bir kısmına sahiller yapılmış.
Havuzlar içinden bu haftasonu Schönbrunn Sarayı'nın içinde olanı seçtik. Bana da ilk duyduğumda tuhaf geldi ama ciddi ciddi sarayın içinde yüzme havuzu var.
Metroda Schönbrunn durağında indikten sonra işte bu güzel yoldan yürüyerek havuza ulaşıyorsunuz. Havuz fotolarını paylaşmıyorum, o kadarını da gelin görün:)
Saray havuz giriş ücreti 10 euro. Öğleden sonra 13:30 dan sonra giderseniz 5 euro:)
Akşam havuz yorgunluğu ise işte böyle atılıyor.
Eve geldiğimizde canım accayip kurabiye çekti. A. yengenin tarçınlı efsane bir kurabiyesi vardı ama tarifini yeni alabildim. O tarifle yaptığım kurabiyeyi ayrıca paylaşırım. Ben de ona benzetebilmek için kabartma tozunun arkasından çıkan tarifle yaptım kurabiyeyi. Efsane oldu diyemiyeceğim ama yine de Türk kahvesiyle birlikte keyif alarak yedik. Yani ben öyle yedim, O. da beğendim dedi. Artık bilemiciimm:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder